Haberler
21 Mar 2025
Stanford ve Google DeepMind tarafından gerçekleştirilen yeni bir araştırma, iki saatlik bir röportajın, bireylerin değerlerini ve tercihlerini doğru bir şekilde yansıtabilen sanal kopyaların oluşturulmasına yeterli olduğunu ortaya koydu. Araştırma, yapay zeka modellerinin insan davranışlarını nasıl taklit edebileceği konusunda çarpıcı bulgular sunuyor.
Araştırmacılar, yaş, cinsiyet, ırk, bölge, eğitim ve siyasi ideoloji gibi çeşitli demografik özelliklere sahip 1.000 katılımcıyı araştırmaya aldı. Katılımcılara, yapılan röportajlar sonucunda oluşturulan sanal kopyaların doğruluğunu test etmek için bir dizi kişilik testi ve sosyal anket uygulandı. Elde edilen sonuçlar, sanal varlıkların insan karşılıkları ile %85 oranında benzerlik gösterdiğini ortaya koydu.
Araştırmada oluşturulan simülasyon ajanları, sosyal bilimler ve diğer alanlarda, gerçek insan deneklerle yapılan çalışmaları kolaylaştırma potansiyeline sahip. Bu teknolojinin, trafik sıkışıklığı gibi konularda insan davranışlarını incelemek ve yanlış bilgileri önleme müdahalelerinin etkinliğini test etmek için kullanılabileceği belirtiliyor.
Ancak, bu tür teknolojilerin potansiyel tehlikeleri de mevcut. Gerçek insanları taklit eden yapay zeka modellerinin, kişisel bilgilerin izinsiz kullanımına yol açabileceği ve bu durumun etik sorunlar doğurabileceği vurgulanıyor. Araştırmacılar, insanları taklit etme yeteneği yüksek yapay zeka modellerinin geliştirilmesinin, toplum üzerinde önemli etkileri olabileceğini ifade ediyor. Sonuç olarak, iki saatlik bir sohbetin sanal bir kopya oluşturma potansiyeli, yapay zeka ve sosyal bilimler alanında yeni bir dönemin habercisi olabilir. Gelecekte, yapay zeka destekli simülasyonların daha etkili ve etik bir şekilde kullanılması için yeni stratejilerin geliştirilmesi gerekecek.